Golan üzerinden yürütülen şeytani mantığın boyutlarını görmek lazım. İsrail geçmişte 1979’da Mısır’la olduğu gibi barışı satın alacak bir anlaşmayla Golan’dan şöyle ya da böyle çekilme seçeneklerini Şam’la defalarca müzakere etmişti.
Susurluk Çetesi’nin başrol oyuncusu Ağar ve kanlı 90’lı yıllarının en büyük sorumlularından Çiller koalisyonun oy kaybına çare olsunlar diye iktidarın yardımına koştular.
Eğer onların yanında olup bu ülkeyi karanlıktan kurtaramazsak SUÇ BENİM, SENİN, BİZİM olacak. Evet, sandığa gidelim. Bir ders verelim. Ama sonra dönüp muhalefete ve KENDİMİZE soralım.
Fırat’ın kuzey ve kuzey doğusunda, Türkiye’nin bıkmadan usanmadan savunduğu Kürtlerden arındırılmış güvenli bölge önerisi, Rusya’dan sonra İran’dan da kırmızı kart gördü.
‘Devletin muhalefet partisi’ CHP’ye ilişkin ne söylense boş. Geçen hafta yeni yılın ilk yazısında, CHP’nin bir devlet partisi olarak, iktidarın gayrı meşru ve gayri hukuki, hatta gayri insanı uygulamaları için bir meşruiyet mercii olduğunu yazdık.
Bu kadar geniş bir cepheye yayılmış kriz de iktidardaki “savaş koalisyonu”nun duvara tosladığının kesin göstergesidir. Böyle durumlarda da Türkiye’de oynanan kanlı oyunlar yakın tarihte herkesin malumu.
Deklare edilen plana bakılınca tampona karşı tampon pozisyonu alan taraf Amerika oluyor. ABD’nin gözlem noktaları kurma kararı bir yanıyla “Suriye’de tanımlanan hedeflerimize ulaşıncaya kadar Kürtlerle ortak hareket etmek zorundayız” diyen tutumun ikrarı.
Sanayi kapitalizmi sahneye çıktığı günden beri teknoloji sürekli ilerliyor ve lâkin, her seferinde işler daha da sarpa sarıyor ve bir sürdürülemezlik durumu ortaya çıkıyor. Bu bariz uyumsuzluk da hiç bir zaman gerektiği gibi tartışılmıyor. İnsanlar kapitalist teknolojiden büyülenmiş durumda…
İşçi hareketinin gerilediği ve Marksizmin gözden düşürülmek istendiği dönemlerde, kapitalist düzenin Marksist tahlilinin sonuçlarına ve proletaryanın gün geçtikçe önem kazanan rolüne yönelik çeşitli iddiaların ortalığı kapladığını biliyoruz. Bu tür iddiaların dikkat çeken birkaç versiyonuna daha değineceğiz
Monarşi’nin tersi bir rejim adından ibaret olan “cumhuriyet” kelimesi, bugün bazıları için “gavurluk” anlamına geliyor, bazıları için de “Batıcılık” ve “demokrasi”.