Sermayenin hoşuna gitmeyen, onu ürküten birçok özelliğine rağmen T. Erdoğan ve AKP’nin iktidardan düşmesi, hele bir de demokratik bir halk tepkisiyle devrilmesi, mevcut düzen için çok büyük bir risktir.
Unutulmasın ki, faşizm ve benzeri tüm olağanüstü burjuva rejimler işçi sınıfının mücadelesine, örgütlerine darbeler indirebilir fakat her ne yaparsa yapsın işçi sınıfını ortadan kaldıramaz. Onun tarihsel misyonunu yok edemez ve en karanlık günlerin içinden bile sınıfın duyarlı unsurlarının tomurcuklanmasını...
Ekonomik büyüme, siyasetçilerin, akademik iktisatçıların, ekonomi gazetecilerinin, IMF’nin, Dünya Bankası’nın, kredi derecelendirme kuruluşlarının… vazgeçilmez amentüsü haline gelmiş bulunuyor.
Şimdi yine tehlikenin fakında değilsiniz, “stratejik cahilliğe” sığınıp olağanüstü bir seçimlerin ertesi günü, her şeyin sıradan olmasını bekliyorsunuz. 7 Haziran seçimlerini izleyen dönemden de mi bir şey öğrenmediniz?
Sosyal medyadaki “T A M A M” çıkışı, milletin dışlanan kısımlarının gür bir sesle milletin sadece AKP ve Bahçeli seçmeninden ibaret olmadığını haykırması açısından önemlidir.