BASINDAN

Seçim güvenliği ittifakına TAMAM mı?

‘TAMAM’ın kırılma noktası burası. Sosyal medyada istediğiniz kadar coşun, HDP seçmeninin sandık güvenliği sağlanamazsa TAMAM’ı rüyanızda görürsünüz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir sözü, beklenmedik bir şekilde geri tepti ve muhaliflerin tamamını ‘TAMAM’da birleştirdi. Tüm muhalif parti liderlerinin kendi meşrebince ‘TAMAM’lı tvitler atması, HDP’yi dışarıda bırakan Millet İttifakı’nı istese de istemese de ortaklaştırdı.

Demek ki neymiş? Siyaset üstü bir sloganda pekala birleşilebiliyormuş. Demek ki neymiş? Asıl o zaman psikolojik ve matematik üstünlük sağlanabiliyormuş... Demek ki neymiş? Tüm zorluklara, baskılara rağmen halk, sesini çıkarmanın bir yolunu bulabiliyormuş...

Hiçbir siyasi mesaj, hatta olumsuz anlam içermeyen bir sözcük, bir gün içinde neredeyse sihirli bir parolaya dönüştü. Kampanyalara istediğiniz kadar zaman ve para harcayın, aynı sinerjiyi yakalayamazsınız.

Öte yandan “sosyal medyayla sokak aynı şey değil”, deniyor... Elbette değil. Fakat medyanın yüzde 90’ının iktidar tarafından yönlendirildiği ve OHAL’le sağlanan korku iklimi düşünüldüğünde sosyal medyada böylesine hızlı, kendiliğinden bir reaksiyonun çıkması tek kelimeyle olağanüstü.

Ortaya çıkan naif coşku, umarız siyasetçilere gerekli mesajı vermiştir... Çünkü 24 Haziran’ın en zorlu sorunu, “tamam” demekle aşılmıyor. O sorun, HDP’nin baraj altında kalma ihtimali.

CUMHUR İTTİFAKINA VERİLEBİLECEK EN BÜYÜK HEDİYE

Herhalde herkes, HDP’nin Meclis dışı kalmasının Cumhur İttifakı’na en büyük hediye olduğunun farkında. Ayrıca çözüm süreci bitirildiğinden bu yana yaşananlara bakarak, en büyük baskının HDP ve seçmenine yönelik olacağını tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok.

Sadece referandumdaki hak ihlalleri ve usulsüzlüklerin yoğunlaştığı noktalardan yola çıkarak 24 Haziran’da iktidar cephesinin HDP ağırlıklı bölgeleri en zayıf halka olarak bellediği ve üzerine yoğunlaşağı sır değil.

Demokrasi İçin Birlik (DİB), dün ‘Tek adam rejiminin karşısındaki en büyük engel, HDP’nin barajı aşmasıdır” açıklamasını yaptı. DİB’in hesabına göre, HDP’nin baraj altında kalma ihtimali, AKP+MHP’ye en az 60 milletvekili hediye edecek.

İşte ‘TAMAM’ın kırılma noktası burası. Sosyal medyada istediğiniz kadar coşun, HDP seçmeninin sandık güvenliği sağlanamazsa TAMAM’ı rüyanızda görürsünüz.

24 Haziran’a doğru iktidarın şapkasından çıkaracağı tavşanların, herhalde ikramiye dağıtmaktan veya ‘OHAL’i kaldıracağız’ şeklinde trajikomik açıklamalardan ibaret olacağını sanmıyorsunuz, değil mi?

Muhalefetin psikolojik üstünlüğü ele geçirmesi, çok önemli. Devamını getirmekse hayati. ‘Millet ittifakı’ baraj aşmak için HDP’yi dışlamayı tercih etti. Ancak iş sandığa, seçime gelince aması olmayan bir güçbirliğinden başka çıkar yol yok.

SEÇİM İTTİFAKINI BECEREMEDİLER AMA...

CHP ve İYİ Parti’nin seçim güvenliği için ciddi hazırlık yaptığını biliyoruz. Özellikle CHP, Muharrem İnce’nin enerjisi ve kararlılığıyla, HDP’yi dışlamayarak gerçekten sandıkların çoğunluğuna sahip çıkabilir.

CHP Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, şöyle diyor:

Önce riskli sandıkları dolduracağız sonra Türkiye’yi kapsayacağız. İttifak senaryoları da gerçekleştikçe ona göre senaryolar üretiyoruz. 4 parti aynı tarafta olduğu zaman bunun yanına demokrasi tarafında durabilen HDP’yi de eklediğimiz zaman belki de daha güçlü bir ittifak da yapılabilir. Bu seçim ittifakı değil ama seçim güvenliği ittifakı olabilir. Bunun da ekmek gibi su gibi ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.” (Röportajın tamamı)

İYİ Parti Seçim Merkezi Sorumlusu Burcu Akçaru da seçim güvenliği için okullarla birlikte 200 bin kişilik bir çalışma ekibinin oluşturulması hedefini açıklamıştı.

Ancak “Millet İttifakı”nın tüm başkan adayı ve genel başkanlarının seçim güvenliği çağrılarını tekrar tekrar yapması gerekiyor. 

Muhalif partiler, sıfır baraj ittifakını beceremedi. Lakin seçim güvenliği ittifakını becerebilirlerse işte o zaman “TAMAM” olur.

link: Mehveş Evin, Seçim güvenliği ittifakına TAMAM mı?, 10 Mayıs 2018, https://enternasyonalizm.org/node/167

... previous article
T A M A M derken
published on 10 May 2018